28 Kasım 2015 Cumartesi

'Topluluk Topluluk' Dedin... (Begüm'den)




Geçen ay Istanbul'da bir toplaşmıştık, Kuzey Ormanları
Savunması Ofisi'nde. 15 kişi kadardık. Anlattıydım ne
yapıyoruz 1,5 yıldır. Bahçe işleri, para işleri, ev işleri,
gönül işleri...
İkinci bölümü de bu konularla ilgili sorulara ayırdıydık.

İşte size sorular ve benim yanıtlarım:

1- Bahçeniz var mı? Yetiyor mu?
2 küçük ekili bahçemiz var evet. 4'ümüze (ay bi süre 5
olucaz şimdi ne heyecanlı;) yetiyor mu? Hayır. 3 sebeple
yetmiyor: Bir, alanımız az. İki, toprağımız dandik biraz. Üç,
konuda yeterli bilgi ve deneyimimiz yok.
Ha bugüne kadar Emre ve Burcu'nun çabalarıyla epey domates,
acur, patlıcan, semizotu, biber, kabak yedik...

2- Para işlerini nasıl hallediyorsunuz?
Salonda cam bir kâsemiz var. Oraya isteyen istediği kadar para
koyuyor. Kirayı da pazar alışverişlerini de ordan alıp yapıyoruz.
Başkaca da pek bir gider yok zaten...
Yani belli saptanmış bir miktar yok 'Ayda ...lira oraya konulacak'
diye. Ben bu ay fazlaca koyabilirim (kazandığım paraları banka
yerine kâsede tutmayı tercih ediyorum) de ertesi ay Burcu daha
fazla koyabilir meselâ. Sonuçta hep yetiyor, hep bir şekilde var
şükür.

3- Sürdürülebilirliğinizi nasıl sağlıyorsunuz? Üretim var mı?
Burcu keçe üretiyor, Gülengül emekli, Emre armağan ekonomi_
siyle dostların desteğiyle sağlıyor, ben arada çocuk kampları
yapıyorum, bir de birlikte atölyeler düzenliyoruz konaklamalı.

4- Ev işlerini nasıl düzenliyorsunuz?
Herkes canı ne isterse onu yapıyor. Bulaşık, temizlik filân sırası
yok. Birşekilde halloluyor kolayca.

5- Bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabah erken kalkılıyor genelde. Gülengül Bozo'yu gezdiriyor. Ben
ve Emre fiziksel birtakım egzersizler yapıyoruz. Kahvaltı hazırlığı ve
sofrası 2 saate yakın sürüyor. Birlikte önemli bir zaman dilimi bizim
için. Kahvaltı sonlarında herkes o günkü niyetlerini bildiriyor. Kim
okuyacak, yazacak, Dalyan'a mı inilecek vs. konuşuyoruz. Genelde
Pazartesi'leri çemberimiz var; kalple dinleme, kalpten konuşma
pratikleri bizim için çok önemli.

6- Misafir geliş-gidişleri nasıl oluyor?
Aramızdan en az birinin tanıdığı herkese kapımız açık. Yalnız o kişinin
gelisini ve tarihini diğerlerimize onaylatıyoruz. Bazen misafir trafiği çok
yoğunlaştığı için buna gerek duyuyoruz.

7- Aranıza katılacak kişileri nasıl kabul ediyorsunuz? Ayrılıklar nasıl
oluyor?
Sanırım bir flört dönemi var. Örneğin Gülengül'le her birimiz hem ayrı ayrı
hem de birlikte epey vakit geçirdik öncesinde. Sonra da teklif ettik
'Gelir misin yanımıza?' diye. Birkaç gün sonra ilk aşamada  aramıza 3
haftalığına katılacak Mustafa'yı da Emre ve Burcu jamci olarak iyi tanıyor.
Ben onlara güveniyorum. Yoksa kendisiyle pek bir vakit geçirmişliğim yok.
İlk görüşte sevdim o ayrı ;)
Velhasıl herkesle farklı bir süreç işleyebilir...
Ayrılmak isteyen arzu ettiği her an konuşarak anlaşarak ayrılır tabii ki...

8- Gelecek plânlarınız neler?
Bireysel olarak herkesin farklı yerlerde yapmak istediği farklı şeyler var.
Topluluk olarak da daha geniş bir araziye yayılarak, herkesin kendi
kulübesinin, ortak mutfağımızın, çalışma, meditasyon ve müzik alanımızın
olduğu bir 10 kişilik (önümüzdeki bir yılda meselâ) Çandır Candır sanki :)

Varsa başka soru buyrun yollayın  b_erenler@hotmail.com


16 Kasım 2015 Pazartesi

Gülengül'den "Armağan" Kitaplar

Uzun zamanımı alan teknik sorunlarla halleştiğim günlerin sonuna geldim şükür:))
Herkesin okumasına açık olarak web siteme yerleştirdiğim 3 kitaptan sonuncusu Yeni Zelanda üzerine olduğundan, kitabı fotoğraflı olarak hazırlamak istemiştim. Sonunda bir Apple uygulaması bana yardımcı oldu ve kitap, açılır-kapanır pencerelere yerleşen fotoğraflarla İBooks'da okunabilecek şekle geldi:))
Apple ürünü haricinde okumak isteyenler PDF biçimini seçip okuyacakları ortama indirebilirler.

İlk iki kitabım için fotoğraf çalışmasını henüz  yapamadım, umarım ilerde o da olur:))

Kitaplara dair bilgiler ve onları neden armağan olarak okura verdiğim gibi konuların hepsi web sitemden okunabilir:
www.gulengulanil.com

İlham verici özyaşamöyküleri dinlemeyi/izlemeyi/okumayı oldum bittim sevmişimdir. Umarım siz de yaşamıma dair hikaye ettiklerimi ilham verici bulup seversiniz.

Bütünün hayrına olması dileğiyle sevgiyle paylaşıyorum.




15 Kasım 2015 Pazar

Çandır'da yaşam - (Gülengül'ün gözünden)

Topluluğa katılalı iki buçuk ay oluyor...
Bende değişim dönüşüm sürüyor. Kalabalıkla(ta) yaşamayı deneyimlerken, hayatın akışı daha da çok kalabalıkları hediye etti bana :))

İki önemli çalışma yapıldı mekânımızda. Andrew Davies'in kolaylaştırıcılığında Visionary Leader's Journey(VLJ) ve Robin Dreaming'in kolaylaştırıcılığında Way of Council. Kendi evimizde ağırladığımız arkadaşlarımızla daha büyük bir topluluk olarak yani bir topluluk yaşamı her nasılsa o şekilde yaşayarak yaptık çalışmalarımızı. Hem işleri hem neşeyi hem hüznü paylaştık. Kalpten dinledik, kalpten konuştuk, kristallerin yardımıyla meditasyonlar yaptık, Yeni Hikaye için kolları sıvadık. Gölde ve denizde yüzdük, Kaunos'a yürüdük. Ama en önemlisi içsel yolumuzu yürümeye devam ettik. Yol bizi bir yerlere götürüyor, yeni bir yerlere... orada kalpten iletişim var, yargıdan uzak iletişim... barış  ve sevginin topraklarına yürüyoruz... Yeni hikayeyi yaza yaza gidiyoruz.