Çok heyecanlıyım, zira şimdilik Çandır candır! adını vermiş olduğum blogu açtım ve an itibariyle de ilk yazıyı yazmaya koyuldum.
Bildiğiniz ya da bilmediğiniz üzere göçebe günler sona erdi ve Köyceğiz'in Çandır köyünde hayatın yeni bir aşamasına adım attım, daha doğrusu attık. Burcu, Bülent ve Begüm (3B diye bahsedeyim en iyisi) ile burada yaşıyoruz artık, belirsiz bir süreliğine. Topluluk da topluluk, doğal hayat da doğal hayat derken 27 Mayıs'ta kendimi burada buldum, ne mutlu ki!..
Geldiğim günden ve özellikle göçebe günler'e noktayı koyduğumu ilan ettiğimden beri bu blogu açmayı düşünüyordum (düşünüyorduk) ama bir türlü kimse el atmadı bu işe. Bülent zaten çok yazan bir adam değil anladığım kadarıyla (ya da bana öyle geliyor belki), Burcu yazışkan bir insan olmakla birlikte bir süredir okuyucularını üzüyor, Begüm ise bilgisayarda yazmaya çok alışık olmadığından ya da çok sevmediğinden yine el yazısı ile kitapçık yazıyor, dolayısıyla iş başa düştü. Gerçi ben de geldiğim günden beri, üç beş gün öncesine kadar, buradaki hayata o kadar konsantreydim ki yazayım, çizeyim, paylaşayım kafasından çok uzaktım. Bugün bir şeyler dank dunk etmeye başladı kafamda ve anladım ki gün bugün!
Blogu ben açtım ama 3B'ye de yazar olmaları için davet gönderdim. Böylece Çandır ekibinden her birinin yazabileceği bir blog olacak bu. İsim değişebilir, aynı da kalabilir, bilmiyorum; önerisi olan varsa buyursun.
Bu blogun ve diğer bloglarımın -benim için- iki tane ana var oluş amacı var: Birincisi, yazdıkça kendime bakma şansı buluyorum; hem şu anda nasıl olduğumu ve ne hissettiğime bakma şansı, hem de balık hafızamdan mütevellit yazmazsam unutacak olduğum yaptığım-ettiğim-yaşadığım olayları hatırlayabilme fırsatı sunuyor bana ve blog motivasyonu olmadığı müddetçe kolay kolay yazamıyorum. İkincisi ise, neredeyse var oluş amacım haline gelen ilham verme, yeni bir dünyanın kapısını daha fazla kişiye açma isteğim. İşimden ayrıldığımdan ve yollara düştüğümden beri başka bir dünyayı yaşamaya başladım, yepyeni fikirler ve hislerle doldum, çok güzel insanlarla tanıştım. Hayatım tamamen değişti! Mevcut dünyanın plastikliğinde çırpınan kimselere de aslında çıkışın çok uzakta değil, burunlarının dibinde olduğunu göstermek istiyorum. Halinden memnun olanlara lafım yok ama hiç de memnun olmayan çoğunluğa virüs bulaştırmayı kendime ödev biliyorum, ne yapayım... Diğer bloglar bu anlamda işe yarıyor gibi görünüyor, bu da yarar umarım.
Şu anda evin verandasında oturmuş bu satırları yazarken çok ama çok huzurlu olduğumu, haddinden fazla iyi hissettiğimi paylaşmak istiyorum. 40 gündür buradayım (birkaç gündür yalnızım da) ve şimdiden bir sürü şey yaşadım, öğrendim. Yazacak mecra olmayınca sadece ajandama kısa kısa notlar aldım bu süreçte. Sanıyorum ki ilk iş, oradaki notlardan yola çıkıp bir veya birkaç yazı yazmak ve burada şimdiye kadar olan biteni paylaşmak olacaktır, sonrasında da devam ederim herhalde. 3B'ler ne yapar, yazar mı, ne yazar; hiç bilmiyorum. Beni de ilgilendirmez ayrıca. (gülücük) Ama blogun düzeni Burcu'nun ellerinden öper, di mi Burcu?
Ve Beta sürümü yayında!..
hadi hayırlısı...selamlar...
YanıtlaSilBlogu sondan başa okudum bitirdim bugün. Sanırım bu gece bunun hayalini kurarak uykuya dalacağım. Bütceyle ilgili yazdıklarınız bosa olmamiş. Bana biraz daha umut verdi. İlla çok yetenekli veya zengin olmak gerekmiyormus diye dusunmemi sagladı. Tesekkurler.. Yeni yazilarinizi heyecanla bekliyorum...
YanıtlaSilohh ne mutlu bize ((:
Silrüyanda ne gördün acaba...
tek gereken, sadece karar vermek ve ilk adımı atmak için gereken cesareti gösterebilmek. bunu kolaylaştırmak için de mis gibi örnekler var işte. durma, atla denize. ve ihtiyaç duyarsan bana yaz lütfen: emreertegun@gmail.com