Bu blogda pek nadir yazıyorum ama bugünlerde burayı hareketlendirmeyi umuyorum. Zira bahçede yaptığımız ve yapmak istediklerimizle ilgili güncel bir blog tutmak istiyorum. Böylece hem dostların fikirlerinden yararlanmış olacağız hem de kendimize günlükvari bir şey olacak.
Ama bu yazıdaki konu bambaşka. Topluluğumuzdaki para kullanma / harcama durumlarıyla ilgili bilgi vermek istiyorum. Daha önceki yazılarda hiç değinmiş miydim bilmiyorum (ve şimdi dönüp bakmaya da üşeniyorum) ama durum şu şekildedir: Cam bir kasemiz var ve isteyenler (dileyen misafirler de dahil) istedikleri kadar para koyuyorlar bu kaseye ve evin ortak harcamaları yine buradan yapılıyor. Uzun süre kendi halinde gitti bu durum ama benim yoğun ısrarlarıma dayanamayıp Aralık ayının sonlarından itibaren kimin ne kadar para koyduğunu da bir kağıda yazmaya başladık.
Bunun iki temel nedeni var: Birincisi, ne kadar para harcadığımızı, aylık masrafımızı, dolayısıyla ne kadar paraya ihtiyacımız olduğunu üç aşağı beş yukarı bilmek; bilmekle kalmayıp buradan da ilan etmek. Zira aşağıda göreceğiniz ve uzun süredir söyleyegeldiğim üzere, temel ihtiyaçlarımızı karşıladığımız ve bunun ötesine çok fazla geçmediğimiz takdirde yaşamın aslında ne kadar ucuz ve rahat olduğunu defaatle görmek ve göstermek istiyorum(z). Şehirlerdeki, plazalardaki "çılgın" hayatı bırakıp köye veya sakin bir Ege kasabasına kaçmak isteyenlerin bu miktarlardan cesaret alacaklarını düşünüyorum. Elbette böyle bir hamle yapmayı düşleyenlerin tek sıkıntısı para olmuyor çoğunlukla ama bu konu genelde başı çektiği için, en azından işin bu boyutunun birçokları için hiç de sıkıntılı olmayacağının görülmesini ve anlaşılmasını istiyorum.
Diğer neden de -ben diliyle anlatırsam- o ay ne kadar harcama yapılmış ve ben, bana düşen kısmı kaseye koymuş muyum, bunu takip edebilmek. "Bana düşen"den kastım harcamaların dörtte biri demek değil. Zira benim veya bir başkasının yeterince parası olmayabiliyor, ayrıca birileri bir süre, bazen bütün ay köyde olmayabiliyor vs. Benim "bana düşen"den anladığım, toplam harcamamızın ne kadar olduğu, benim köyde var olup olmamam, bütçemin neye el verdiği ve içimden ne koymak geçtiğinin bir bileşkesi sanki.
Velhasıl, Ocak ayındaki harcamalarımızı analiz ettiğimde tam da beklediğim gibi çıktı. Çandır candır evinde ay boyunca 1.120 TL harcandı. Bunun 450 TL'si kiradan (evet bir köy evi için yüksek ama gelenler bilir ki pek de köy evi gibi değil evimiz, nerdeyse lüks denebilecek koşullarımız var), geri kalanı ise ağırlıklı olarak gıda olmakla birlikte elektrik faturası, bahçede kullandığımız birkaç alet gibi başlıklardan ibaret.
Önemli bir veri de ay boyunca evde kaç kişinin yaşadığı. Yukarıda yazmış olduğum üzere sıkça seyahat eden, çok da yerinde durmayan bir ekibiz. Bu nedenle gün gün -misafirler de dahil olmak üzere- evde kaç kişi kaldığını takip edip bunun ağırlıklı ortalamasını aldım ve günde ortalama 2,2 kişi kalmış evde. Yani kira haricindeki 670 TL'yi 2,2 kişinin harcadığını düşünürsek bir kişi bir günde ortalama 10 TL harcamış. Bu 10 TL'nin içinde, yukarıda bahsettiğim üzere gıda ve faturanın yanı sıra demirbaş eşya alımı bile var. Demek ki 30 gün boyunca burada yaşayan bir kişinin 110 TL kiranın yanı sıra 300 TL'ye daha, toplamda yaklaşık 400 TL'ye ihtiyacı var. (Telefon, internet gibi bireysel harcamalarımızı da eklediğimde olsun 450 TL!) Bu arada şu an için pek ürün yetiştirmediğimizi (bu yazdan itibaren bu yönde ciddi ilerleme kat etmeyi umuyoruz) ve hiçbir zevkimizden de mahrum kalmadığımızı paylaşmak isterim. Mesela peynirin en iyisini alıyoruz; tahin, ceviz gibi görece pahalı yiyecekler evimizden hiç eksik olmuyor.
İşin diğer boyutları bambaşka bu arada. Doğanın içindeyiz, huzurluyuz, eğleniyoruz, zamanımız bizim ve ne istersek onu, ne zaman istersek o zaman yapıyoruz. Yani bu yazının konusu işin maddi boyutu olmakla birlikte esas olay burada yaşamanın gerçekten muhteşem olduğu. Bunla ilgili ayrıca yazmak istiyorum bir ara, bakalım ne ara...
Aklıma gelmişken, Çanakkale'de bir köy evinde kirada yaşayan bir çift arkadaşımız var. Geçen gün onlarla konuşuyorduk da durum aynıymış: Kira dahil iki kişi ortalama 800 TL harcıyorlarmış. Kişi başı yine 400 TL.
400 - 450 TL dediğin de her şekilde kazanılır, bulunur hocam. Çeviri yaparsın, hasatta çalışırsın, zaten kira gelirin vardır veya benim gibi seni seven dostların, ailen destekler, falan fıstık. Ama hallolur. 400 TL yahu! Hadi uyanma vakti!! Çıkın şu kaostan! ((:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder